SERAY ŞAHİNLER- “Simyacı”, “Veronika Ölmek İstiyor” romanları başta olmak üzere, -geçen yıl Dünya Şampiyonu okçumuz Mete Gazoz’a adadığı- “Okçu’nun Yolu” kitabıyla Türkiye’de çok okunan Paulo Coelho’dan okurlarına ‘Mektub’ var. Coelho, Can Yayınları tarafından Türkçede ilk kez yayımlanan kitabı “Mektub”ta bu kez inancın hayata kattığı anlamın ve derinliğin peşine düşüyor. Medeniyetlerden, mitlerden, günlük hayattan, kadim geleneklerden, dinden beslenen anlatısıyla hayata sesleniyor.
Manevi miras
Hayatınıza dokunan kişilerden duyduğunuz tek bir cümle yaşamınızda derin iz bırakır, bazıları yolunuzu, yönünüzü tamamen değiştirir, kimi aldığınız kararları sorgulatır. Coelho’nun 10 Haziran 1993-11 Haziran 1994 tarihleri arasında kaleme aldığı mektupları, onun hayatına dokunan kişilerden ve olaylardan izleri takip ediyor.
Yıllardır iç sesini arayanlar, ışığı aramaktan vazgeçmeyenler, âşık olanlar, vazgeçenler, mutluluktan korkanlar, suçluluk hissinden kurtulamayanlar, düşlerinin peşinden giderken bütün gemileri yakanlar, görkemli bir kelebeğe dönüşen tırtıllar… Mektuplar hakikati arayanların, unutmayı seçenlerin, benliği keşfedenlerin, belleği kurcalayanların buluşma yeri. Coelho, okurunu karşısına oturtuyor ve sohbet etmeye başlıyor. Öğretmenler, keşişler, sıradan insanlar, hayattan duyguları aktarıyor ve bütün yaşanmışlıkların bir nedeni olduğunu söylüyor. Yazarın deyimiyle bir tavsiye kitabı olmaktan ziyade tecrübeleri aktarmayı amaçlayan metinler var her sayfada. Coelho her ne kadar kitabın ön sözünde mektupların bir nasihatname değil, insanların deneyimlerini birbiriyle paylaşmasına önayak olacak metinler olduğunu not düşse de derdini nasihatler eşliğinde sonlandırıyor.
11 yıl boyunca öğretmeninin yanında şekillenen süreci Coelho, “Bunların bir bölümü dostlarımın bana aktardığı öyküler, bir bölümü de hayatımda bir kez karşılaşmış olmama karşın bazı insanların bana armağan ettiği unutulmaz sözler. Özetle, okuduğum kitapların izleri, Cizvit Anthony Mello’nun deyişiyle insanlığın manevi mirası içinde yer alan hikâyeler var bu kitapta” sözleriyle anlatıyor. Ve okura sadece bir dokumacı olduğunu, pamuğun ve yünün kalitesine herhangi bir katkıda bulunmadığını hatırlatarak, herkesin kendi hayatının terzisi olduğunu hatırlatıyor.
Kitaptaki bir ‘mektub’ta hakikat arayışındaki bir Türk’e, İranlı bilgenin verdiği “Başka bir şey öğrenmek istiyorsanız, onu yüreğinize sorun, sizi yanıtlayacaktır” sözü ‘mektub’un özü aslında. Coelho’nun en büyük nasihati , hayata dair bütün soruların yanıtının kalbinizde saklı olduğu gerçeği…